Kalecik, Ankara'nın kuzeydoğusunda yer alan, üzüm bağlarıyla ünlü ilçesidir. Araştırmacılar, ilçedeki yerleşimin, Milattan Önce 3500-4000 yıllarına, Hititlilere kadar uzandığını söyler. Adını, Roma İmparatorluğu döneminde Bursa Tekfuru'nun yaptırdığı kaleden alan kent, sırasıyla Selçukluların ve Osmanlıların egemenliğinde kalmıştır. Kalecik'in temel geçim kaynağı tarımdır. Kentin 4 kilometre uzağından geçerek, birçok koluyla Kalecik vadisini sulayan Kızılırmak, yörede tarım ve meyvecilik için ideal koşulların oluşmasına büyük katkı sunar.
Kalecik toprakları, ilçenin etrafını çevreleyen dağların yarattığı mikroklima etki nedeniyle, dünyanın en önemli bağcılık merkezlerinden birisi konumundadır. Dağlara çarparak yükselen hava, vadiye sıcak hava akımı sağlarken, ovalara da yağış bırakır. Denizden yüksekliği 650 metre civarında olan ovaların, gece-gündüz sıcaklıkları arasında ki büyük fark, Kalecik'te yetişen üzümde özel bir tat ve aroma oluşmasını sağlar. Yörenin üzümüne lezzet veren tüm bu koşullar, Kalecik'in ilk yerleşimcileri Hititliler tarafından da keşfedilmiştir. Öyle ki yapılan kazılarda, Hititlilerin bölgede bağcılık yaptığı ve şarap ürettiği ortaya çıkarılmıştır.
Yüzyıllar boyunca çeşitli türlerde üzümler üreten ve bu üzümleri şaraba dönüştüren Anadolu uygarlıkları, bu özel içeceği yaşamlarının bir parçası haline getirmiştir. Osmanlı İmparatorluğu döneminde, dini nedenlerden dolayı yalnızca Rum ve Ermeni azınlıkların yapmasına olanak verilen şarap üretimi, Marmara Bölgesi'nde Tekirdağ ve Mürefte'de, Ege Bölgesi'nde İzmir civarında, İç Anadolu'da ise Kalecik'te çok önemli bir seviyeye ulaşmıştır. Cumhuriyet ile birlikte azınlıkların zamanla göç etmesiyle bağlık alanlar azalmış, ancak son yıllarda şarapçılığın tekrar gelişmeye başlamasıyla tekrar önem kazanmıştır.
Anadolu'nun karakteristik üzüm türlerine ev sahipliği yapan Kalecik'te yetişen en önemli üzüm çeşidi, Kalecik'in özel iklim koşullarının ortaya çıkardığı ve ilçenin adıyla anılan, Kalecik Karası'dır. 1950'li yıllarda uygulanan yanlış tarım politikaları nedeniyle tehlikeye giren Kalecik Karası üretimi, yakın bir geçmişte Ankara Üniversitesi Ziraat Fakültesi Bahçe Bitkileri Bölümü'nün yürüttüğü çalışmalar ile yeniden canlandırılmıştır. Kalecik Karası'nın, son yıllarda yurtiçindeki şarap üreticileri tarafından daha çok tercih edilmesi ve bu üzümün yurtdışına da ihraç edilmeye başlanması, bağcılıkla uğraşan kesimi bu türle daha çok ilgilenmeye yönlendirmiştir.
Vinkara firması, Kalecik'te yer alan toplam 800 dönümlük arazi üzerinde 620 dönümlük dikili bağ alanı ve üretim tesisi ile ülke şarapçılığında önemli bir rol oynamaktadır.
Bugün, dünyanın önemli üzüm türlerinden birisi olarak gösterilen Kalecik Karası'ndan elde edilen şarap, kalite ve içim özellikleri anlamında en kaliteli şaraplarla yarışmaktadır. Fazla yoğun olmayan kokuya ve yumuşak bir tada sahip olan Kalecik Karası, doğru ölçüde tanene sahiptir. Tüm bu özellikleriyle, tüketiciye keyifli bir içim fırsatı sunar.